top of page

Girit - Resmo (Rethymno)


Girit dosyasında sıra geldi adanın en önemli şehirlerinden ve şehirle aynı ismi taşıyan bölgelerinden Resmo'ya. Uluslararası ismiyle Rethymno'ya. Yazı dizime Lasithi'den başlamış, bir sonraki yazıda biraz batıya doğru ilerlemiş, adanın en büyük şehri Kandiye'den (Heraklion) bahsetmiştik. Batıya doğru ilerleme eylemimi sürdürüyor ve kendimi bu sefer de Resmo sokaklarına, şehirle aynı isimdeki bölgenin dağ köylerine ve bölgenin güneyinde yer alan muhteşem plajlarına atıyorum.


Resmo'nun tarihinden kısaca bahsedeceğim çünkü burada yer alan diğer Girit ve Yunan şehirleri / bölgeleri yazılarını okuduysanız, onlardan pek farklı bir şey söylemeyeceğimi siz de fark edeceksiniz. Antik Girit Uygarlığı döneminde (milattan önce 1550-1250 yıllarında) ilk yerleşim izlerine rastlanıyor burada, ancak sonrasında pek de iz bırakan bir geçmişi olmuyor, taa ki milattan sonra 1200 senelerinde Venedikliler burayı işgal edip de Resmo'yu önemli bir liman kentine dönüştürene kadar. Öncesinde bir Bizans dönemini de tahmin etmişsinizdir büyük ihtimalle. Sonrasında Resmo bir Osmanlı sancağı oluyor ve o dönemde yerlilerin adayı terk etmesi sonucu ekonomik ve kültürel olarak bir gerileme yaşasa da önemini bir şekilde korumaya devam ediyor. Anlayacağınız; Girit, Bizans, Venedik ve Osmanlı esintileri taşıyan bir Akdeniz şehri burası. 


Resmo şehir plajı

Eski şehir olarak adlandırılan; eski limanın ve Venedikliler tarafından yaptırılan Fortezza Hisarı'nın güneyinde kalan küçük bölge hem şehrin kalbi, hem de yürüyerek keşfetmek için oldukça uygun. Zaten çok büyük bir alan olmadığı için büyük ihtimalle bir saatlik bir yürüyüş sonrasında çoğu sokağından geçmiş olacaksınız ama ben yine de birkaç -mutlaka- görülmesi gereken yerden bahsedeyim.


1626 yılında bir Venedik şehri olan Resmo'nun tam ortasına yaptırılan Rimondi Çeşmesi mutlaka karşınıza çıkacaktır. O zamanlar şehrin su ihtiyacını karşılaması için yaptırılan çeşmeden bugün hala mis gibi kaynak suyu içebilirsiniz. Çeşmenin hemen yakınında bulunan Asia Minor (Küçük Asya) Meydanı'ndaki Neratze (Gazi Hüseyin) Camii de dikkatinizi mutlaka çekecektir. Venedikliler döneminde kilise olarak kullanılan eser Osmanlılar'ın döneminde camiye dönüştürülmüş. Bugün bina konservatuvar olarak kullanılıyor.



Rimondi Çeşmesi

Neratze (Gazi Hüseyin) Camii

Küçük Asya Meydanı'nda bulunan mübadele anıtı ise oldukça etkileyici. 1923 senesinde Türkiye ve Yunanistan arasında imzalanan antlaşma gereği; Yunanistan'da bulunan Müslüman Türkler Türkiye'ye, Türkiye'de (ki Yunanlar o bölgeye Küçük Asya diyorlar) bulunan Ortodoks Rumlar ise Yunanistan'a gönderilmişti. Bu anıt da evlerinden ayrılmak zorunda kalan, sırf dinleri ve ırkları aynı olduğu için daha önce hiç bilmedikleri bir yerde yaşamaya zorlanan insanlar için yapılmış. Yunan alfabesine aşinaysanız, anıtın arkasında yazan ve çoğu şu an Türkiye sınırları içinde yer alan şehirlerin isimlerini okuyabilirsiniz.



Mübadele anıtı

Deniz kokusunu takip edip eski limana ulaşmanız da an meselesi bu küçük şehirde. Venedik Limanı olarak da adlandırılan bu bölge fotoğraf çekmek için mükemmel; limanın sonunda yer alan deniz feneri, limanı saran iki katlı rengarenk evler, demir almış küçük tekneler, her daim kalabalık tavernalar... Liman çevresinde yer alan tavernaların şehrin merkezinde bulunan tavernalara göre daha pahalı olduğunu da ekleyeyim, aklınızda bulunsun. Ama öyle Türkiye'deki gibi, sırf deniz kenarında olduğu için en az üç katı pahalılık beklemeyin, o kadar insafsız değiller.



Eski liman

Fortezza Kalesi / Hisarı ise Resmo'nun en dikkat çeken ve en çok ziyaret edilen yeri. Yine Venedikliler iş başında ve yine Osmanlı ile bağlantılı bir durum; 1573-1580 seneleri arasında Osmanlı işgali tehlikesine karşı yaptırılmış bu yıldız şeklindeki kalenin üç kapısı ve altı adet suru bulunuyor. Surlar arasında kalan Aziz Nikola kilisesini camiye dönüştürmek, kapılarından birine süsler eklemek ve kale içinde devlet memurları için evler yaptırmak dışında Osmanlı'nın çok bir etkisi olmamış kaleye. Şüphesiz Resmo'yu işgal ettikten sonra onlar da savunma amaçlı kullanmışlar burayı. 




Bölgenin plajları, dağ köyleri ve Arkadi Manastırı


Eski şehirden uzaklaşıyoruz yavaş yavaş. Şimdi dağ köylerinden, plajlardan ve muhteşem Arkadi Manastırı'ndan bahsedelim biraz. Girit'in genel olarak kuzeyde bulunan yerleşim birimleri ve dolayısıyla plajları daha çok ziyaret edilen, ulaşımı daha kolay olan yerler. Bunun sebebi adanın coğrafi özelliği; batıdan doğuya gitmek, özellikle de yıllar önce yapımı tamamlanan ulusal yol sayesinde zahmetsiz; kuzeyden güneye gitmek ise dağlar yüzünden pek de kolay değil. Resmo bölgesinde de kuzeyde bulunan şehirden güneydeki plajlara gitmek biraz zahmetli ancak çok da korkmaya gerek yok; virajlarda tatlı tatlı döne döne, en çok bir saat içinde aşağıda fotoğrafını gördüğünüz inanılmaz güzellikteki Preveli'ye gitmeniz mümkün.




Preveli'ye giderken Resmo'nun karakteristik dağ köylerinden geçeceksiniz, tavsiyem buralarda mola verip Girit'in tamamen farklı yüzünü de görmeniz. Bu köylerden en ünlüsü ve en çok ziyaretçisi olanı Spili, artık Venedik kelimesi görmekten fenalık geçirdiniz biliyorum ama evet burası da Venedikliler zamanında oldukça önemli bir yerleşim bölgesiymiş. Köyün meydanında bulunan 25 başlı çeşme de yine Venedikli arkadaşlarımızın bir eseri. Burada durup, gözünüze kestirdiğiniz tavernada bir şeyler atıştırabilir, tertemiz ve serin havayla canlanabilir, biraz dinlenebilirsiniz zira Preveli'ye giderken biraz yorulacaksınız. Plaja en yakın, arabayı bırakacağınız noktadan önceki beş kilometre mıcırlı yola sahip, zaten 12 km hızla gideceksiniz, bunun dışında ise plaja ulaşmak için biraz merdiven inip çıkmanız gerekecek.


Bütün bu yorgunluğu ve zahmeti ise plaja ulaşmanızın ikinci saniyesinde unutacağınıza garanti verebilirim. Preveli Plajı, Kourtaliotikos Kanyonu'nun bittiği ve bu kanyonu yarıp geçen nehrin denize döküldüğü yerde bulunan bir delta aynı zamanda. Nehir kenarındaki yüzlerce palmiye ağacı "cennetten bir köşe" deyimini hatırlatıyor insana. Denizin ve plajın güzelliği bir yana, nehir boyunca, palmiye ağaçlarının gölgesinde yürüyüp küçük gölete ulaştığınızda ise nefesiniz kesilecek. Doğa harikası bu plaj, ulaşması biraz zor olsa da sizi çok  mutlu edecek eminim. Preveli dışında bölgenin güneyinde bulunan ve görülmesi gereken diğer plajlardan bazıları ise şunlar: Souda, Plakias ve Triopetra.




Yazıyı Yunanistan'da yaşadığım iki sene boyunca gördüğüm en güzel manastırı da size tanıtarak (aşağıda fotoğraflarını görebilirsiniz ) sonlandırmak istiyorum. 16. yüzyılda inşa edilmiş, rönesans etkisinde, Roma ve Barok mimari öğeleri barındıran Arkadi Manastırı gerçekten çok etkileyici. Resmo şehrine 23 kilometre uzaklıktaki bu manastır inşa edildiği dönemde bilim ve sanat merkezi olduğu gibi, oldukça zengin bir kütüphaneye de ev sahipliği yapmış. Osmanlıya karşı başlatılan isyan sırasında (1866-1869 Girit İsyanı) manastır oldukça etkileyici bir hikayenin merkezi olmuş. Çoğunluğu kadın ve çocuk olan 943 Yunan, Osmanlı boyunduruğu altına girmektense o zamanlar aynı zamanda barut deposu da olan manastırdaki tüm barutları ateşe verip kendilerini öldürmüşler. Bugün manastır, işte bu yüzden Girit tarihi için gururla anılan bir yer. Manastırın içinde de isyan hakkında ayrıntılı bilgilere ulaşabiliyorsunuz. 




Resmo hem şehir hem de bölge olarak oldukça tatmin edici. Hüküm süren medeniyetlerin bıraktığı izler silinmemiş, özgün kimliğini korumuş, en önemlisi binlerce insanın ziyaret etmesine rağmen, ucuz, pespaye bir turist bölgesine dönüşmemiş. Eski şehrin tarih kokan sokaklarında gülümseyerek yürüyor, şehirden biraz uzaklaşıp dağ köylerine gittiğinizde bambaşka şeyler hissediyor, güneyde bulunan ıssız plajlarda kendinizden geçiyorsunuz. Aklınızda bulunsun, bir gün mutlaka ziyaret edin. 


Bir sonraki Girit yazısı: Girit'in en güzel şehri Hanya

24 views

Naxos

bottom of page