Üç günün var, hazırlanmaya başla. Çok yok dediğin giyeceklerin -aslında- ne kadar da çok olduğunu göreceksin, valize koyduğun her parçada kalbine bıçak saplayacaksın, evin duvarlarına gözlerin dolu dolu bakacaksın. Hazırlan, gidiyorsun.
Ağustos böceklerinin sesi en baskın ses, duyuyorsun. Ağustos ayında Atina’da ya ne bekliyordun? Trafik sesi bile gelmiyor, karşı apartmanın balkonlarında kimseyi görmüyorsun, tüm panjurlar kapalı, tüm perdeler çekilmiş. Havada tek bir bulut bile yok, güneş acıta acıta değiyor tenine. Herkes bir adada, ya da bir deniz kenarında; bir şezlongda kestiriyor, bir otel odasının pencerelerinden denize bakıyor, bir yazlık evde sevişiyor, soğuk kahve içiyor. Geçen yaz olduğu gibi sert bir rüzgar var, kapıyı pencereyi kendi kendine kapatan, her seferinde çıkardığı sesten korktuğun. Bu sefer cam kırılmasın diye ekstra özen gösteriyorsun; camcı bulamazsın, kırık camlı balkon kapısı bırakmak istemezsin, giderken evi yakmış demesinler ardından. İyi hatırlanmak istiyorsun.
Gözün ve ellerin telefonunda, birileri bir şeyler yazsın, başka şeylerden konuşulsun, kafan biraz da dağılsın istiyorsun. Bu evde, gitmene üç gün kala tek düşündüğün tam da düşünmek istemediğin şey çünkü. Biri kahvaltıda ne yediğinden bahsetsin, bir fotoğraf göndersin, dedikodu yapsın, halini hatrını anlatsın diliyorsun içinden. Senin elin gitmiyor ama kimseye bir şey yazmaya, canın istemiyor. Mutlu günler aklına geliyor, gülüşü aklına geliyor, tatlı tatlı oturuşu, bir şeyler izlerkenki dikkati aklına geliyor. Hazırlan, gidiyorsun. Artık bunları görmeyeceksin.
Valizleri aç kapat, doldur boşalt, başka şehirlere ve evlere taşı, sıkılmışsın. Son kez yapıyor olmayı diliyorsun. Son kez olmadığını çok iyi biliyorsun. Dört sene önce bu eve taşındığında giyebildiğin gömlekleri artık kilo aldığın için giyemiyorsun, özensiz bir şekilde katlayıp valize atıyorsun, yine de umudun var, giyebileceğini düşünüyorsun. Bu evden çıkınca kilo vereceksin, uzun zamandır yapmak istediğin ama bahane bulduğun şeyleri yapacaksın, kendine çeki düzen vereceksin, daha az içeceksin, sigarayı bırakacaksın, daha çok yazacak okuyacaksın. Mutlu olacaksın çünkü, yavaş yavaş kendine geleceksin. Mutsuzluğun bahanesini omzunda taşımayacaksın. Yaşlanıyorsun, kendine bakman, kendine yatırım yapman, geleceğini biraz daha iyi kurgulaman lazım, yapacaksın.
Son 72 saatin. Biraz yorulacaksın, bir ara ağlayacaksın, o kapıyı son kez çektiğinde derin bir nefes alacaksın. Hazırlan, gidiyorsun.
Comments